Küçük yaşlardan beri dans, bale, jimnastik gibi estetik ve esnemeye yönelik hareket türlerine, gözlem yapmaya, hakikatin görünmeyen yönlerine ilgi duyan Nadya, üniversitede 2. anadal olarak okuduğu sosyoloji ile birlikte insana ve varoluşa dair daha da derinleşmeye karar verdi.

Mezuniyet sonrası, kendi geçirdiği zorlanmalı bir süreci yoga ile tanışmasına vesile oldu ve kısa süre içerisinde yoga eğitmenliği için ilk temel eğitimini aldı. Hatha yoga, yin yoga başta olmak üzere, enerji beden, çakralar gibi eğitimler ile yoganın fiziksel bedenin ötesindeki hallerini çalışmaya başladı. Dokunmanın, insanın rahimden itibaren en temel ihtiyaçlarından biri ve büyük bir şifa kaynağı olduğuna inanan Nadya, derin doku yoğunluklu masaj seansları veren bir terapist aynı zamanda.

Yoganın, psikoloji ve sinir sisteminin en eski atası olduğunu düşünen Nadya, 2. kez başladığı Psikoloji bölümünde öğrencilik deneyimine devam ediyor. 2 senedir devam ettiği göbek dansından da aldığı ilhamla, sunduğu Hatha yoga derslerinde, bedenlerin güçlenirken aynı anda daha akışkan, çabasız olabilme becerisine; pelvis, göbek ve omurganın yaşayan duyumlarının vurgulandığı hatha yoga akışlarına yoğunlaşıyor.